Kaş’ın (Antiphellos) kuzeydoğusunda deniz seviyesinden yaklaşık 950 metre yükseklikte Fellen-Yayla mevkiinde yer alan Phellos Antik Kenti kalıntılarına, Demre-Kaş karayolu üzerindeki Ağullu yerleşiminden Çukurbağ yönüne devam edilerek ulaşılır. Kaş’a inen virajlardan ayrılan patika ile de yürüyerek ulaşım sağlanması mümkündür. Phellos kentine ilk kez coğrafyacı Hekataios tarafından MÖ 500 civarında değinilmiştir. Phellos ve Antiphellos Yunanca isme sahip birkaç Lykia şehrinden biridir. “Taşlık ülke” anlamına gelen Phellos sözcüğünün Lykia dilindeki karşılığı ise “Vehinda” dır.

Kurulduğu çağlarda, önemli bir konumda olan Phellos Antik Kenti, Helenistik Dönem’de, kendi kurduğu liman kenti Antiphellos’un gelişimiyle, eski gücünü yitirmiştir. Tarihi geçmişi hakkında fazla bilgi bulunmayan kent, kalıntılarından anlaşıldığı kadarıyla, büyük bir yerleşim bölgesinden çok, bir savunma şehri niteliğindedir. 

Yaklaşık 550 metre uzunluk ve 200 metre genişliğindeki bir alana yayılmış olan Phellos Akropolisi, tümüyle surlarla çevrelenmiş olup bölgenin doğal oluşumu kireçtaşı bloklardan inşa edilmişlerdir. Surlarla bitişik doğu ve güney yönündeki kuleler ise rektagonal tekniktedir. Akropolün batı kenarında yer alan ev tipi kaya mezarı, Likya’nın ahşap ev mimarisini kaya gömütüne yansıtmış en özgün örneklerden birisidir.
Akropolün kuzey yönündeki vadi içinde ve karşısındaki tepenin eteğinde yer alan çok sayıda lahit arasında olan kabartmalı lahit, kentin en dikkat çekici eserleri arasındadır. Kireçtaşı bloklardan kaide, sanduka ve kapak olmak üzere üç parçadan oluşmuştur.